5 Mayıs 2014 Pazartesi

yazanadam (yaşaral)

Sonra yüzümüzü aynaya döndüğümüzde '' kendime bu kadar haksızlığı neden yaptım '' dedirtmemeli insan kendine.

Gözlerinde yaşayamadığım mevsimler var... Hadi bir gül.

Çünkü sen gülersen; dünya yaşadığımı hissettiğim bir yer olur.

Kendimde sana rastladığım her ne varsa, yüz çeviremedim.

Bana iyi geleceğini bile bile gelmiyorsun.

Unutulduğun yerden devam etmek zorundasın ve en zoru da bu.

Gitme diyemedim... Gel demek de düşmedi bana.
Sustuğum yerlerden öpersen konuşurum belki.

Seni sevmenin bir sonu yok galiba.
Gitmeliydim...Çünkü kalbini kıracak cümleler söyleyebilirdim.
Beni yeterince tanıdığını sanıyorsun, oysa tanıman gerektiği kadarını biliyorsun.

Ruhum hayat denilen bir illetin pençesinde... Kaçsam kaçılmaz, yaşamaya çalışsam olmuyor işte.

Nefret etmek için yüzlerce neden varken, hala seviyor olmak ne kadar ilginç.

Onun nefes aldığı şehirde olmak nefesini keser... Ölüyormuş gibi olursun ama en kötüsü de ölemezsin.

Sonra yine kaldım tek başıma... Bir yalnızlığımı, bir de nedeni olan seni düşündüm.
Nasıl da vazgeçtin bizden... Belki de en iyisi buydu. Belki de bize bir iyilik yaptın, sağ ol belki de sen.

Seni en çok sabaha yakın seviyorum. Kaçan uykularımın, gözlerimi inatla kapatmaya çalıştığı gibi.

Hiçbir şey olmamış gibi yapmaya çalıştığım bir gün daha sona erdi.
Yerden göğe kadar seviyordum... Sonra iki mesafe arası ahtım oldu.

Kendimi bilmem ama, acıyan yanlarım sana hakkını helal etmez.

İçimde hissettiğim kırgın bir acı var... Sarılsan da geçmeyecek olan, yada gelsen de bitmeyecek olanından.

Aranıza zaman girdikten sonra heyecan bitiyor ve eskisi gibi isteseniz de sevemiyorsunuz.
Şu hayatta beni dünyanın en mutlu insanı edip, en mutsuz insanı haline çevirdin...Bu senin başarın.

Kulağımda binlerce sesin rahatsızlığı varken, senin sesinde mutluluğu aradım ben.

Sevdiğin insana sarılabildiğin kadar seviyorsun diğerlerini.

Açtığın yaraya senden başka kim dokunduysa acıdı.
Saçlarında bir bahar vardı, yağmurunda ıslanmak istediğim...
Öyle bir uyumak istiyorum ki, senin olduğun bir sabaha günaydın diyene kadar hiç kalkmayacaksına.
Aşağı doğru düşerken, yere çakılmamak için edilen bir dua gibiydi bazı şeyler.

Sonra gidişi geldi aklıma; geldiğim bu dünyaya gelmek istemeyişim geldi.

Huzursuzluğumun nedeni; huzurum olman...Ve yoksun.

Sen bekledin mi bilmiyorum ama, ben sana yazdığım o mektubu hiç atamadım.

Tanıdığımı sandım... Sonra bir yabancıyla karşılaşınca, kendinden utandım.

Huzurum ol istedim, sen kaçıranı oldun.

Gelip ve geçmediğin bir hevessin sen.

Bana gülüşünün kenarında bir hüzünlük yer ayırsaydın; ben orada kıvrılıp bir ömür yaşardım elena.

İstemediğim şeyler olmasın... İstediklerimden vazgeçtim zaten olmuyor.

Sonra gel bul beni...Sana en çok ihtiyacım olduğu anlarda.

Senin yanında bahçeli küçük bir ev var...Ben hep orada özler ve beklerim seni.

Herkesi çok sevecek kadar umursamaz biri değilim.

Dünyaya sadece üzülmek için gelmiş olduğumuzu düşünürken; sen güldün bana.

Huzur denilen hissi, bir ömür arar dururuz işte.

Bir tutam ışık var gözlerinde...Baktığımda aydınlanıyor dünyam.

Sonra bir gökyüzü kalır ikinize...Paylaştığınız tek şey bu olur.

Ölmem için dua et...Çünkü ben yaşadıkça, olduğum yerlerde sana yer yok.
Yaptıklarına göz yumduğun için sende suçlusun onun kadar en az...

Biraz sessizlik ve biraz huzur tek ihtiyacımız olan...

Kendimi kandırmakta usta bir sahtekarım.

Bütün olmazları oldurdun... Bak şimdi yokuz.

Ben dostumu yanımdayken değil,uzağımdayken tanırım.

Sen istediğin kişi gibi olmaya çalış, ben senin kim olduğunu biliyorum.

Ve menfaat bittiğinde, yanımda olacak insanları ayırt etmeyi öğrenecek kadar büyüdüm.

Sonra dokunmak istediğin ve asla dokunamayacağın yaşanmışlıklar yada yaşayamadıkların kalır...Merhaba çocuk.!!

Daha uzun süre sevmem için tanışmadığım insanlar var.
Yanında bir yer var, huzur dolu orası.

Bir yığın insan var burada...Yine aklımdasın.

Her şarkı sarılıyor benim yerime sana...Biliyorsun.

Kendimden saklanacak yeri bulamadım ki, sevmeyeyim seni.

Ve eksik kaldığın yeri hiç kimse tamamlayamaz ondan başka.

Her yanım sarhoşken sana, beni ayıltmak başka hiç kimseye düşmez.

Ne de güzel kavuşamadık seninle öyle...Çok kusursuz bir bekleyişti.

Burası nasıl bir çöplük anne..? Tanıdığımı sandığım insanlarla tekrar tekrar tanışıyorum.

Şüphe; bütün hisleri rüzgarına alıp yok eder.

Yanında çocuk olarak kaldıkların gittiğinde, büyüyorsun işte.

Sen yine de her özlediğimde, sarılabileceğim ol karşımda.

Benden gitmeyen bir yalnızlık var...Gelmeni bekleyen.

Kime uyandığının dışında, sabahlar hep aynı.

Ben ettiğim küfürler için suçluyum...Sen o küfürleri bana ettirdiğin için.

O son mutluluk hakkımı; seni tanıdığım ilk gün kaybetmiştim.

Yokluğunun neresinden tutsam, içimde ince bir sızı kalıyor.

Beklemek ne uzun şey...Ömrüm tükendi, o tükenmedi.

Her şey geçer ve herkes gider...Geriye hatıralar kalır sadece.

Bir çocuğun yaşama sevinci gibi başlıyor, hüzün dolu bir anı haline dönüşerek bitiyordu her şey.
Az sonra noktayı koyacağım yazdıklarıma; Sanma ki sana dair cümlelerim bitecek, gelmediğin müddetçe harflerim de yaşatacağım seni.

Hiç gitmeyeceğini düşünerek seversin, hiç gelmeyeceğini bilerek beklemeye devam edersin sonunda.

Senden başka hiç kimseye yakışmayan, bir sürü hayalim var benim.

Hüzünlerimi bir valize sığdırıp, geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkarmak istiyorum.

İkimizde tercihlerimizde özgürdük... Ben beklemeye devam ettim, o gelmemeye.

Karşılaştığın her insanda, hayal ettiğin kişiyi arar durursun işte.

Harfleri ellerim zannet...Okudukça sana dokunduğumu hisset.

Karanlığı seviyorum, oysa aydınlığı herkes sever. Sen yine de el ver bana korkuyorum...Sahi, kahvem az şekerli olsun.

Bazen yanlışlıkla mutlu oluyorum...Farkına vardığımda geçiyor.

Boğazımda düğüm keyfi.

Herkesin kendini anlatmaya çalıştığı bu dünya da, anlaşılmak ne kadar çok zor.

Git dediğinde giden değil, kalan seviyor seni.

Hepimizin içinde, dolmasını beklediğimiz bir boşluk var.

Aramız açılırsa, aramıza girerler...Sıkı sıkı sarıl bana.

Ben abartmıyorum, sen az önemsiyorsun.

Bazı şeyler vardır ki, düşünmeye başladığın zaman; bedeninden ayrı yaşamaya başlarsın.

Beni söylediklerimle anlamaya çalışıyorsun.Ben söylemeyediklerimde gizliyim anlamıyorsun.

Ve o gün, hep bugün olarak kalacak aklımda..

İçimdeki hüzünleri göremedikten sonra yüzümdeki gülümseme nedenim olamazsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.