9 Şubat 2013 Cumartesi

''İnsan farkında olduğu, yapmak istediği şeyi, özgür olmadığı için veya korktuğu için yapamayabilir. Farkında oluş, algılama, zaman içinde olur. Zaman içinde olan her şey değişir. Varolmak demek değişmek demektir. Yaptığımız seçimler ve bunun sonucu oluşan eylemlerle sürekli bir varoluş içindeyiz. Sıradan insan değişimi düşünmez. Böyle gelmiş böyle gider anlayışı içindedir. Ancak bir başkası değişmelisin derse değişmekle ilgilenir. Yani burada ait olma baskındır.

Kişi seçeneklerin farkına varırken, sınırların ve olanaklarında farkına varır. Bu sınırlardan biri de ölümdür. Böylece değişim sadece seçenekleri bilmeyi değil, ölümlü bir dünya içinde şimdi ve burada yaşadığımızı bilmeyi de gerektirir. Özdeşim beni, ben yapan öğeler, yabancılaşma ötekileri, öteki yapan ögeler'dir. Ait olma üzerine kurulu bir özdeşimde, birey olmakla ilgili duygu, düşünce ve eylemler öteki olacak ve birey olmaya yabancılaşma hissedilir. Savaşçı ben'in sınırlarını çizerken ait olma ? birey olma arasında da denge kurar. Böylece hem sosyal yaşamını dışlanmaz, hem de kendi özünden gelenlere yabancılaşmaz. Savaşçı özdeşimini yaparken bir dönüşümden geçer. Bu gözlemleyen bene ulaşmakla gerçekleşir.

Don Juan ?Eğer öğrenmek istiyorsan kendini önemsemekten vazgeçmelisin? demiştir. Savaşçı tümüyle farkında olmak için, bilincin gelişiminin en son aşamasına ulaşmak için bu yolculuğa başlamıştır. Savaşçının hayatında en anlamlı eylem, onun bilincinin gelişmesini sağlayan eylemdir. Değişim insan olmanın potansiyelini gerçekleştirebilmek içindir. Sıradan insan kendi hayatını, yaşayabilme cesaretini gösteremediği için başkalarının kendisi için tanımladığı hayatı yaşar. Kendi potansiyelini gerçekleştiremez. İnsan ancak bir savaşçı ruhu içinde özgün bir yaşam oluşturabilir. İnsan yaptığı herhangi bir işi en iyi şekilde yapmaya çalışırken savaşçı olma yoluna girer.''

Doğan Cüceloğlu - Savaşcı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.