*Yazmak gövdede başlar, gövdenin müziğidir ve sözcüklerin anlamı varsa, bazen anlamlı olabilirlerse, sözün müziği anlamların başladığı yerdir.
*Hepimiz kendimize yabancıyız; kim olduğumuzla ilgili algılarımız ise yalnızca başkalarının gözlerinin içinde yaşadığımız kadarıyla var.
*Bir panik atak, şehrin sokaklarındaki soluksuz koşuya çevrilmiş; çünkü panik zihinsel kaçışın bir ifadesidir; köşeye sıkıştığın, gerçek kaldıramayacağın kadar ağır geldiği, bu kaçınılmaz gerçeğin haksızlığına karşı koyamadığın zaman içinde kabaran sınırsız güçtür; o yüzden dehşete verebileceğin tek tepki kaçmak, kendini soluk soluğa seyirten, çılgınlaşmış bir bedene dönüştürerek aklının kapılarını kapatmaktır; hangi gerçek bundan daha korkunç olabilir? Birkaç saat ya da birkaç gün içinde ölmeye mahkum olmak, hiç mi hiç anlayamadığın nedenler yüzünden hayatının yarı yerinde bitmek, yaşamının bir anda bir avuç dakikaya, saniyeye, kalp atışına indirgenmesi.
Güneşin parladığı, çamaşırların çabucak kuruduğu, camcıların, onarım işlerinin, işçi tazminatlarının ya da su basan bodrumların olmadığı bir yer vardır daima.
*"Yazmak, dansın daha az gelişmiş biçimidir."
*İnsanın, sahtesi olmayan tek niteliği zekasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.